Üşeniyorum kalkıp bir fincan çay koymaya
su taşıyorum çünkü devamlı içimdeki kuyuya
Herkes bilir bir balçıkla uyumayı
uyanmayı onunla ve onu unutmayı
ütü yapmayı, toz almayı, çamaşır asmayı
Nasıl devam ederdik yoksa yaşamaya
nasıl katlanırdık kötü, sıradan bir insanın
vicdanında kımıl kımıl solucana
Kendimi yaralıyorum ben akşamın aynasında
ayna çatlak ve ben çıplağım ne çok söylendi
ama ben kendimi kendim soyuyorum
derin bir çukur ve yassı bir mezar taşında
Doğrudur şiir çıkarmak için derinlere daldığım
doğrudur bir madenci sabrı, bir denizci çizmesi
ve pazardan geçerken iki kilo domates aldığım
Kuyunun ağzında kilitli kalmış bir canavar
ben derin bir uykuda sersem
uzun yaşar becerebilenler kendilerini
uzun yaşar adamayı bilenler
ben ucuz biriyim – yaşamak dediğin
bir hap kadar avucumda
Çıkarıyorum üzerimdeki deli gömleğini
bana dar gelen değil ama gömlek bunu bilerek
bana dar gelen dünyanın acıları
bana dar gelen Filistin