Barış Yıldırım – Kuyuağzı

Üşeniyorum kalkıp bir fincan çay koymaya
su taşıyorum çünkü devamlı içimdeki kuyuya

Herkes bilir bir balçıkla uyumayı
uyanmayı onunla ve onu unutmayı
ütü yapmayı, toz almayı, çamaşır asmayı

Nasıl devam ederdik yoksa yaşamaya
nasıl katlanırdık kötü, sıradan bir insanın
vicdanında kımıl kımıl solucana

Kendimi yaralıyorum ben akşamın aynasında
ayna çatlak ve ben çıplağım ne çok söylendi
ama ben kendimi kendim soyuyorum
derin bir çukur ve yassı bir mezar taşında

Doğrudur şiir çıkarmak için derinlere daldığım
doğrudur bir madenci sabrı, bir denizci çizmesi
ve pazardan geçerken iki kilo domates aldığım

Kuyunun ağzında kilitli kalmış bir canavar
ben derin bir uykuda sersem
uzun yaşar becerebilenler kendilerini
uzun yaşar adamayı bilenler
ben ucuz biriyim – yaşamak dediğin
bir hap kadar avucumda

Çıkarıyorum üzerimdeki deli gömleğini
bana dar gelen değil ama gömlek bunu bilerek
bana dar gelen dünyanın acıları
bana dar gelen Filistin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir