Penceremde gölgesi büyüyor ölümün her gece
Sureti ateşe atılan çığlıklara benziyor
Dilimin kuytusundaki keşke’ler
Mezar taşlarının başucundaki çiçekler kadar yalnız
Sesleri geri gelmeyecek evlerin
Kırık çerçevesinde çürüyor zaman
Suyu ürkütüyor rüyalar
Penceremde gölgesi büyüyor ölümün her gece
Yerlerde sürüklenmiş bir yaraya benziyor gözleri
Unutmak, hiçliğin kaldırımlarında
Yaşıyoruz işte diyebilmenin avuntusu
Gri günlerin şafağında
Külden yalanlarla örüyorum duvarlarımı
Sokağından o kış hiç geçmemiş gibi
Kan kırmızısı bir cümlenin önünde
Çırılçıplak kalmamış gibi.