Epeydir burnu halkalı bir zenci değilim
Artık dikta deviremiyor gözlerimdeki fer
Ellerimde mehdi dirilten broşürler de yok
/sorarsanız yutkunmaz tükürür gazeteler
Kendimi ensemden yakalıyorum tam kaçarken
Rüyamı kırıyor bütün uyanıklığım
Bak nasıl da bağırıyorum kırlara doğru
Sen bizim göğümüzsün ey özgürlük
kimseler poz kapamadı senden /kara kıtada
biliyorsun ya ölümler çocuklardan önce büyüyor
kocaman bir Afrika olup gülümsüyorsun
haritalarda
Kırlara bağırıyorum, malumun ilanını
üç kör düğümle kordonuna bağlıyorum.
Kırlardaki kokuyu bilir misin?
Sen kaçıyorsun malum geliyor seninle/
malumun ne olduğunu bilir misin?
-Sevgilim gözlerimi fotoğrafınla yıkıyorum.
Her baktığımda ayna benden sana dönüyor,
Karşı siperde nişan alıp kendini vurmayı bilir misin?
Her iki siperde de yer almak ve vurmak kendini kendi elinle
Mutlaka bir ayet vardır tam da buraya ilişen
Temizler dünyamızı dediğimiz şiirler
geçip gidiyor suya sabuna dokunmadan.
Cümleler devrilip kırılıyor yüzünde
kanıyorsun damarlarına duyurmadan.
Demokrasi diyeti, illet vekilleri, ha Britanya ha Fransa…
Barışı çoğaltıyor beyaz adam ilkel cesetlere basa basa,
Güneşi yutup gölgeler kusuyor dünyanın bütün sabahlarında
-Ben kan veriyorum sen kan döküyorsun aşka
böyledir bizim sevdamız
Afrika’da