Berraktın sen tüm sabahların koynunda, ayak basılmamış şiirlerde doğdun.
kulağıma fısıldandı adın bir akşam kadar uzunca
yanıbaşın olmaya geldim sana dokunmak gibi uzaktan.
her güzel şeye parıldayan gözlerinde, tanıdık yangınlar söndürdüm bulduğum
çok uzaktaki bir okyanus bile aramızdaydı, onun da dalgaları vardı canını acıtan
en fedakar kulaçların en derin sularda unutulduğunu gördüm orada:
istediğin herkese gülebilirsin artık, yeter ki bir daha hiç ağlama.
Şimdi tüm ayrıntılarıyla, yüzünün en güzel ifadesine bürünüyor bu şehir
detaylanıyor saçlarından başlayarak bütün dünya
ve avcumun içine sığdırabiliyordum aşk denen zamanı.
ama ayrılığın karşı konulamazlığında, yıkıldı her sabah doğduğun bu şiir
oysa seni seviyorum demenin
binlerce yolu vardı.