Osman Akbulut – marionetleri kesmek için ilk kez guldexwin 

yüzün porselendendi esnemişti holokost

değişmişti hareket ayağımız yetişmiyordu

istedim dönsün gümüş bir istavroz gibi ay 

dönsün göğsüne macar kırmızı 

çelişsin tenimle.

                                                        yüzün çarçella

                     yüzün kaybedilmiş bir şey gibiydi

siyah bir dağ keçisi indirilirdi gölgemize

mavi karanlığa asılı dururdu hep bir mermi sesi 

evler taranırdı selâhaddin düşerdi 

açılırdı kapılar kimliğe ve kimsesizliğe

taşardı çukurundan bir nehir üç renk dökülürdü yüzünden:

guldexwin 

guldexwin

guldexwin.. 

                           domların hikayesi en çok abdalları ilgilendirir

topal bir general görmüştüm 

müthiş bir imparatora benziyordu. 

yürürken tekleyişi müthişti – dönüp bakması 

tepkisizliği beni çok ürkütüyor yüzü bir 

fotoğraf gibi belgeliyordu anın ölümünü

                                        -uzaktan bir ses-

MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİYİZ!

MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİYİZ!

müthişti 

                         yoksa siz hâlâ öldüremediklerimizden misiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir