Kendi sınırımı kendim çizdim bir süre
Atlar koşar adım uzaklaştı, kaktüsler suya kanadı
Bilinmez bir gezegen ortasında bıraktılar adımı
Kimseler yoktu / benim dışımda
Kimseler yoktu / her şey bir boşluğa benziyordu.
Bir dağ kütlesi kadar yer kaplıyordu
Zeytinim baharatını arıyordu.
Ama bendeki sorunlar bana yetecek kadar var
Paylaşırsak bir evi ikiye böleriz
Bu da olur ve olabilir kısmı yüksek ihtimal
Paylaşırsak bir ev
Paylaşırsak bir taş ortadan ikiye bölünür.
Futbol olarak Dünya Kupası başladı
Futbol olarak bazı takımlar kazandı.
Arjantin şampiyon oldu ve bir de Messi
Yıl iki bin yirmi iki yılı
Beyaz bir buluttan sonrası
Hep koca denizler gibi kendi kıyısında durulanırdı.
İnsan ağrıyan bir organdır ve kimse buna sebep değil bazen
İnsan ağrıyan bir organdır ve uzaklıklar buna sebeptir bazen.

Kendi sınırımızı kendimiz çizerken durmayalım
Hadi durmayalım işitelim yağmurun kalbinden geçenleri.
Kendi sınırımızı kendi ellerimizle çizelim
Kendimiz yıkalım her şeyi
Her şeyi talan eder gibi.

Burada bir karanlık var kendi gölgesi içinde
Bu karanlıkta bir telaş var insan sesine denk gelen
Yolculuk yoldan ötedir bunu anımsatır bir yüz

Yüzüme karşılık gelen
Tehlike bazen bir kömür karasından geçer
Suç da öyle / bunu unutma
Unutmayalım / unutulmasın.

Avlumun duvarlarını sarsıyor bir rüzgar
Avlumun ortasında bir leke incirden
Burada her şey bir incirden veya
İncirin kendine dair renginden
Avlumun duvarlarından eksildi bir taş
Taşların tozundan bir yüz bir başka yüzden uzak.
Babam taş duvar ustası mesela
Onardı kanımın harcıyla sesime dolan hüznü
Onardı bileklerimde bir limanı tamamen kırmızıdan.

Sen bir incir ol ve ismin Elif olsun
Sen bir meyvenin dalından yeni koparılmış hali.
Zamanın kemiklerinden su sızarken
Ben kendi kemiğimle ve kemiğime emanet edilmiş etimle
Bir akarsudan sonrasıydım
Bir akarsudan sonrası benim ellerim.

Suyun bulanık tarafını berrak masallara boyadım
Beni en baştan doğurman için bir sebep daha.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir