Hafızamda Afgan macunlarından kalma bir koku
Kırmızıya boyadığın ayak tırnakların aklımda
Ki ilginç ama bana bir kız çocuğunu çağrıştırıyor
Adı Zeynep Deniz ikinci annesinden hep uzakta
Ne söyleyebilir evini yitirmiş bir insan
Kan sızar evvelinden anca o kadar
Ceza yedim belediyeden izmariti yere attığım için
Utandım kahroldum çöktü bütün ekonomim
Çiçek satmasını bilmem aynalardan anlamam
Şiire yaslanırım yaslanmasına yaslanırım kör bir bakışa
Ruhum sansarları çağırır ruhumu çağırır sansarlar
Sahte cennetleri yasakladı kızım bana kızım bana kadınları
Freud’dan kalma bir karmaşa
İnsan kapatmıştır kendini unuttuğu zindana
Sökmüş olabilir evet hayat bütün apoletlerimi
Çevirsin bakalım kalbime sapladığı hançeri
Çevirsin bakalım ne kadar uzağa akar kan
Öyle ki öldürebilirim bir öğle vakti bütün saatleri
Anladığım şeyleri anlamaktan uzak
Kalbi hızlı çarpsın diye gösteriye abanıyor kimileri
Bense çocukları severken reddediyorum bütün gibileri
Yarım kalmış bir adamın tamamlanmasıdır bu
İşte içtiğim su işte parlattığım gümüş
Bir başıma ölecek olsam bile izbe bir otel odasında
Tuttuğum yol bu yol ormanım puslu
Hayatın bana tattırdığı acı yemişlerden başka
Geçmişim, ah değişmeyen seyirci
Kovuyorum seni de rüyalarımdan
Eksik ama tamamım şimdi
